İber Yarımadasındaki favori şehrim – Lizbon! 

Anıl Uzun diyor ki ‘Lizbon’u çok seviyorum çünkü İstanbul gibi.’

Lizbon’da Nereye gideceğime, ne yapacağıma, nerede yiyeceğime, nerede kalacağıma karar vermekte zorlanmadım. Çünkü İstanbul’a çok benziyor. Portekizliler cana yakın, nazik ve yardımsever. Ama ben ayrıca şehre gitmeden önce, Instagram’da epeydir takip ettiğim Portekizli rehber Christiano ile iletişime geçtim. Bana Lizbon ile ilgili seyahat ipuçları verdi. Lizbon aslında boyunca gidebileceğiniz bir şehir, istediğiniz zaman ziyaret edebilirsiniz. Ama en iyi hava için ilkbahar veya sonbaharı tavsiye ederim.

Lizbon’da Gezilecek En Güzel Yerler

Size Lizbon’da gezmeyi  en çok sevdiğim yerleri sıralayacağım.

  • Alfama ve Castelo de São Jorge

Alfama, Lizbon’daki en eski semt olarak biliniyor. 11. yüzyılda inşa edilen Castelo de São Jorge’nin surlarının dibine kurulmuş dar sokaklar, dik merdivenler ve toprak damlı evlerden oluşan bir labirent gibi. Özellikle günbatımı için size şehrin en güzel manzaralarından birini  sunuyor.

  • Baixa

Bu bölge bir depremle yıkıldıktan sonra yeniden inşa edilmiş, şu anda neo-klasik plazalar, büyük çeşmeler ve yukarıdan bakıldığında size mükemmel bir manzara sunan Arco da Rua Augusta’ya ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, Baixa Avrupa’daki ilk depreme dayanıklı mimari yapılardan bazıları da burada. 

  • Bairro Alto ve Chiado

Baixa’nın batısında yer alan Bairro Alto, gece hayatıyla tanınan bir cadde. Cadde boyunca Kokteyl satan tezgahlar ve insanların akşamları toplanıp takıldığı meydanlar görebilirsiniz.   Bölge ayrıca şehrin en iyi bar ve restoranlarından bazılarına ev sahipliği yapıyor. Hava güzel olduğunda Barrio Alto sabaha kadar süren açık hava kutlamalarına sahne olur. Fado seviyorsanız da gitmeniz gereken yer burası. Yanık sesle söylenen melodilere genellikle mandolinler veya gitarlar eşlik ediyor.

Gün içinde yakındaki Chiado’daki tarihi kafeleri, anıtları, tiyatroları ve tasarım mağazalarını ziyaret edebilirsiniz. Bölge aynı zamanda depremde yıkılan bir manastır olan ürkütücü, çatısız bir harabe olan Convento do Carmo’ya da ev sahipliği yapıyor. 

  • Estoril

Estoril bir sahil kasabası ancak çok renkli bir tarihi var. Görevden alınan hükümdarlar ve yerlerinden edilmiş diktatörler için bir yurt olmuş bu sahil kasabası, II.Dünya Savaşı sırasında göz kamaştırıcılığının zirvesindeymiş. Portekiz savaşta  tarafsız kaldığı için birçok aristokrat (İspanyol kraliyet ailesi dahil) “Portekiz Rivierası”na gelerek lüks içinde yaşamışlar. 

Aristokratların burada yaşaması sonucu Estoril’e birçok casus da gelmiş ve kasabada kedi fare oyunları oynanmış bir süre. Yazar Ian Fleming de savaş sırasında bu kasabadaymış ve Casino Estoril’den ilham alarak Casino Royale’i yazmış. Bugününse Estoril çok güzel bir sahil kasabası, plajların, siyah-beyaz Arnavut kaldırımlı sokaklar, bahçeler, müzeler, butikler ve balık restoranları görülmeye değer. Buradaki gece hayatı da canlı, birçok bar ve kulüp sabahın ilk ışıklarına kadar hizmet veriyor. 

  • Parque Natural da Arrábida

Parque Natural da Arrábida berrak mavi sulara ve ince kumlu plajlara sahip cennetten bir köşe adeta. Bu park, yaygın olarak Akdeniz çevresinde bulunan bir çalı ekosistemi olan nadir bir Atlantik makisinin korunma alanı aynı zamanda. Lizbon’a kısa bir sürüş mesafesinde olan park, fıstık ve zeytin ağaçlarıyla kaplı. Ayrıca lavanta ve kekik gibi otlarla dolu yemyeşil bir park, yürüyüş için ideal. 

  • Palacio de Mafra

Kral João V tarafından 1700’lerin başında inşa edilmiş barok bir saray ve manastır saray Palacio de Mafra. Lizbon’un hemen kuzeyinde bulunuyor. 1200’den fazla odası ve 150 kat merdiveni ile Avrupa’nın en büyük saraylarından biriymiş. Ama bence sarayı asıl önemli yapan şey görkemli kütüphanesi. 18. yüzyılda için oldukça fazla sayıda kitap içeriyor –  36.000’den fazla antika kitap! Kitaplara zarar verebilecek böcekleri yemeleri için her akşam kütüphaneye küçük bir yarasa kolonisi bırakılıyormuş. Çılgın bir şey değil mi? Bu kütüphaneyi görmeden Lizbon’dan ayrılmayın derim.

Herkese mutlu geziler dilerim. 

Anıl Uzun.

Bir yanıt yazın