doğada meditasyon

Meditasyon Ve Doğa Severler İçin Dünya’nın En Huzurlu Köşeleri

Stres, günün her anında her olay veya olgu nedeniyle yaşayabileceğimiz en büyük sıkıntıların başında geliyor. Stres ile mücadele edilmediğinde de sonucunda istenmeyen birçok hastalık veya problemli bir hayat ile karşılaşılabiliyoruz.

Yıllardır stres, yorgunluk ve istemediğim tüm olaylarla mücadele etmek için kullandığım yöntemler arasında da her zaman meditasyon yer alıyor. Günümüzde doktorların dahi hastalarına öncelikle tavsiye ettiği ve ruhsallıkla ilgilenen veya ilgilenmeyen herkesin karşılaştığı meditasyon, gerçekten büyük faydalar sağlıyor.

Meditasyon için bugün binlerce farklı teknikten ve çeşitten bahsedebiliriz. Çünkü çok karmaşık bir konu olmak ile birlikte benim size anlatmak istediğim meditasyonun ne olduğu veya nasıl yapıldığı olmayacak.

Bugün üzerinde durmak istediğim konu, meditasyon yapmak isteyen ve yapmaya devam eden bir kişinin doğa ile iç içe olma arzusu olarak ifade edilebilir. Bildiğimiz üzere meditasyon gibi huzur bulmak ve stresten arınmak için gerçekleştireceğiniz bir aktiviteyi doğaya uzanan, sessiz, sakin ve huzurlu bir alanda gerçekleştirmek en iyi sonucu elde etmenizi sağlar.

Doğru ortamda sakin ve huzurlu bir şekilde meditasyon yapabilmek veya doğa ile kucaklaşabilmek için yaşam alanınızda bir bölüm oluşturabilirsiniz. Çevrenizde size bu imkanları sunabilecek en yakın alternatifleri değerlendirmeyi tercih edebilirsiniz.

Ancak benim gibi bir doğa severseniz ve meditasyon yaparken böyle bir ortamda bulunmak istiyorsanız, dünyanın neresinde olursa olsun doğru noktayı arayabilirsiniz. Hazırladığım bu içerikte de sizlere meditasyon ve doğa sevgisi ile bağdaştıracağınız şekilde dünyadaki en huzurlu yerleri anlatarak yardımcı olacağım.

meditasyon

Kanada’nın Zenginliği Banff Ulusal Parkı

Bana göre dünyanın en sakin ve doğa ile iç içe en huzurlu yerlerinden birisi neresi derseniz, Kanada’daki uzak bir köşeden bahsedebilirim. Banff Ulusal Parkı dünya içerisinde görebileceğiniz en huzurlu ve sakin noktalardan biri olarak kabul edilir.

Bir tarafında kayalıkların oluşturduğu dev dağlar, bir tarafında alabildiğine upuzun buzullar ve berrak suların aktığı nehirler ile karşılaşabilirsiniz. Her noktası korunmuş olan bu ulusal park içerisinde bazen bir dağ gölünde aradığınız huzurlu serinliği bulabilirsiniz. Bazen de birçok farklı flora ve faunanın yer aldığı çayırları görebilirsiniz. 

Banff Ulusal Parkı, Alp’in çayırları ve iğne yapraklı ormanları ile birlikte yeşilin her tonunda muhteşem bir doğa ortaya koyar. Özellikle bakir ve insan eli değmemiş olan bu topraklarda hayvanların ne kadar özgür ve rahat yaşayabildiğini gördüğünüzde, anlattığım yapıyı daha kolay hissedebilirsiniz.

Rocky Dağları’nın doğu yamaçlarında bulunan bu park, Amerika kıtasında bir doğal rezerv olarak kabul edilir. Hatta kıtanın en büyük rezervi olmak ile birlikte 6 milyon 600 bin kilometre gibi bir bölgeyi ifade eder.

Ulusal park alanı içerisinde farklı kayalıklar oluşturdukları dağlar sonrasında buzul oluşumları ile birleştiğinde ortaya buzullarla kaplı muhteşem vadiler çıkarmıştır. Aslında park içerisinde iklim olarak dağlık ve buzullarla kaplı sert bir alan, ormanlık ve yemyeşil Alp’in alanları ve çayırlar gibi ılıman bir bölgeyle birbirinden net ayrılan kısımlar görebilirsiniz.

Meditasyon ve doğa sevgisi ile huzur bulabileceğiniz bu rezerv bölgede doğa kendi kanunlarını uygulayarak yaşamını sürdürmektedir.

Hırvatistan’ın Meşhur Karst Gölleri

Hırvatistan’da en büyük doğal rezervlerden biri olan ve muhteşem bir güzelliğe sahip olan Karst Gölleri çok uzun yıllardır korunmuş bir alan oluşturmaktadır. Doğanın kendi eli ile oluşturduğu ve insanoğluna sunduğu bu bölgede 16 farklı göl birbirine bağlanmış konumda yer alır.

Elbette irili ufaklı bu muhteşem göllerin etrafında da alabildiğine geniş ve 297 km alan kaplayan bir ormanlık yer alır. Hırvatistan’da karstik dağlık bölgesinde bulunan bu göller ve etrafındaki korunmuş doğal rezerve Plitvice Milli Parkı içerisinde yer alır.

İki farklı gruba ayrılan göller aktığı her noktadan birbirine bağlanırken, 2 kilometrekarelik bir alanı bu göller kaplar. Göllerin oluşturduğu su akıntılarına giren dağlar ise doğal barajlar ortaya çıkarırken, bu barajlar sayesinde birçok farklı bitki ve canlı birikim sayesinde kendi yaşam alanlarını oluşturur.

Üstelik koruma altındaki milli park içerisinde onlarca farklı hayvan türü kendi yaşam alanında özgür bir şekilde yaşarken, bir insanın görebileceği en huzurlu manzaralardan birini ortaya koyar. Hatta tüm bu nedenler nedeniyle milli park Dünya Miras Listesi’nde yer alır.

ABD’nin Son Keşiflerinden Biri Yellowstone Doğa Koruma Alanı

Dünyada meditasyon ve doğa sevgisi aşkı ile görebileceğiniz en huzurlu ve güzel bölgelerden birisi de yine ABD’de bulunan Yellowstone Doğa Koruma Alanı olarak incelenebilir. Yakın geçmişte insanlar bu bölgeyi keşfettiklerinden daha önce hiç bilinmeyen muhteşem bir alan ile karşılaştılar ve gerçekten büyük bir şaşkınlık yaşadılar.

Çünkü ABD gibi büyük bir kara parçasında Kuzey Amerika toprakları halen keşfedilmemiş önemli bölgelere dahi sahiptir. Günümüzde koruma altındaki bu bölgede farklı yüksekliklerde 3000 gayzer yer almaktadır.

Alanda bulunan gayzerler dünyada tüm kaynakların üçte ikisini sağlarken, bazen 5 metre gibi yüksekliklere ulaşan 300’e yakın şelale de görülebilir. Kanyonlar arasında yer alan bu rezerv alanda, bitkiler ve hayvanlar açısından yüzlerce çeşit ile karşılaşabilirsiniz.

Günümüzde UNESCO Doğal Dünya Mirası Alanları Listesinde bulunan bu eşsiz parkta şelaleler, kayalıklar, kaplıcalar, ormanlık alanlar ve her noktada kendinizi ayrı bir huzur içerisinde hissedebilirsiniz. 

Türkiye’de Cennet Sakinliği Sapanca Gölü

Dünyanın en huzurlu köşelerinden örnekler vermek gerekirken, kendi ülkemden de Sapanca Gölü üzerinde durarak, size bölgenin muhteşem huzurunu anlatabilirim. Aslında Sapanca Gölü ve çevresindeki harika atmosfer tüm dünya tarafından yıllardır bilinmektedir.

Üstelik Türkiye’nin en merkezi noktalarından biri olan İstanbul’a çok yakındır ve kolaylıkla ulaşılabilir. Kış mevsiminde de gezilebilecek ve her mevsim ayrı bir güzellik ortaya koyan Sapanca Gölü ve etrafı ayrı bir huzur merkezidir.

Eşsiz bir güzelliğe sahip olan ve bir cennete dönüşmüş Sapanca Gölü, turistik bir yapıya sahip olsa da efsanesi ile birlikte hala güzelliğini koruyan bir alandır. Göl etrafında isterseniz ormanlık alanlarda gezebilir, isterseniz göldeki muhteşem kuş çeşitlerini izleyebilir ve isterseniz gölün kıyısında sadece dinlenmek için vakit geçirebilirsiniz. Hatta gölün etrafındaki kendine has sakinliği ile Maşukiye gibi kasabalarda doğa ile iç içe kendinize ulaşmayı tercih edebilirsiniz.

Doğanın Evi Afrika Serengeti Ulusal Parkı

Afrika’da doğal yaşamın kendini koruduğu en önemli alanlardan biri olarak bilinen Serengeti, dünya genelinde belgesellere konu olan 30.000 km2 gibi bir koruma alanını ifade etmektedir. Büyük Afrika Yarığı konumundaki bu bölgede özellikle Serengeti Ulusal Parkı dünyanın huzur merkezlerinden birisidir.

Çünkü bu ulusal parkın bir tarafında Victoria Gölü öbür tarafında ise Kilimanjaro Volkanı yer alır. İşte bu orta alan, bölgedeki Afrika rezervi olarak en güzel bölgedir. Anlattığım diğer tüm konumlara göre benzersiz bir güzelliğe sahip olan Serengeti Parkı’nda aklınıza gelebilecek birçok farklı hayvan türünün yaşaması, bölgenin kendine has doğallığını apayrı bir noktaya taşır.

Özellikle Afrika denildiğinde akla gelen en önemli 5 hayvan olan fil, bufalo, zürafa, leopar ve aslan bu bölgede yaşamını sürdürür. Yağmur mevsimlerinde de parkın doğusunda toplanan zebra ve antilop sürüleri ile birlikte hayvan göçlerinin yanında doğa manzaraları da apayrı bir güzelliktir.

Sürekli bir şekilde hayvan göçlerinin yaşandığı farklı mevsimlerde Serengeti’de isterseniz çöllü arazilerde veya isterseniz ormanlık alanlarda apayrı güzellikler görebilirsiniz. Bazen akıllarınızda vahşi doğanın ortaya çıkaracağı zorluklar ve yaban hayvanlarının korkutucu yapısı gibi soru işaretleri yer alabilir.

Ancak yeşil tepeleri ile ve hiç beklenmedik noktada karşınıza çıkan göller ya da eşsiz güzellikteki su birikintileri ile bu Afrika rezervi dünyanın en huzurlu köşeleri arasında yer alır.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,

Anıl UZUN