If you’re going to San Francisco…
Size iki yıl önce yaptığım ve hala unutamadığım San Francisco gezisinden bahsedeceğim bugün. Yine bir gün bilgisayar başında nereye ucuz bilet var diye bakarken, San Francisco’ya çok uyguna bilet buldum ve hemen aldım. Seyahatim yaklaşık 3 ay sonra olacaktı, hemen araştırmalarıma başladım.
Benim biletim New York aktarmalıydı. Toplam 13 saatte gittim, havalimanından da Lyft’e atlayıp kalacağım yere geçtim.
San Francisco kültürel açıdan en az New York kadar gelişmiş ve kozmopolitan bir yer. Dünyanın teknoloji merkezi olmasının yanında yoga, enerji, şifa gibi alternatif bir kafası da var. Black Panthers, çiçek çocuklar gibi hareketlerin burdan çıkmış, ben de gidip görünce, şehrin aurasından anladım.
Gezimize döneyim, şehir çok pahalı. Toplu taşıma ağı gelişmemiş. Araba kiralamanızı öneririm, bütçeniz kısıtlıysa da bisiklet olabilir. Şehir merkezinde kalırsanız pekçok yere yürüyerek de gidebilirsiniz. Ben normalde alacağım bütçenin biraz üstüne çıkarak gittim San Francisco’ya, size de öyle yapmanızı öneririm. Yemek fiyatları, kalacak yer vs derken bütçenizin üzerine rahatlıkla çıkabilirsiniz.
GOLDEN GATE KÖPRÜSÜ
Görülecek çok yer var o yüzden kendinize bir rota oluşturun diyorum her zamanki gibi. Benim gibi zamanında Full House izlediyseniz ilk günden Golden Gate köprüsüne koşun. Bu köprü 1933 yılında yapılmış, Art-Deco akımına bir örnek. Turistik olduğu için aşırı kalabalık olacaktır, buna hazır olun, fotoğraf çekecekseniz de çok çok erken gitmenizi öneririm. Köprüden bisikletle ya da yürüyerek geçebilirsiniz. Sonrasında köprüyü gören bir manzaraya geçerek güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.
Köprüyü görebileceğiniz en güzel 3 noktadan bahsedeceğiz:
– Marshall’s Beach. Köprüyü gören en güzel açılı yer bir açısı var. Bu plaja gelip köprüyü seyredip ardından yürüyüş yapabilir, kuşları seyredebilir, vaktiniz varsa tatlı küçük bir piknik yapabilirsiniz.
– Baker Beach. Bir diğer harika plaj. Golden Gate Köprüsü’nü daha uzak konumdan ama daha geniş bir açı ile görmek için ideal. Güzel bir plaj günü geçirmek için ideal. Burada güneşlenebilir ve piknik yapabilirsiniz.
– Battery Spencer. Köprüye farklı bir yerden bakmak isteyenler tercih edebilir. Köprüye karşı yakada baktığı için San Francisco’yu arkanıza alarak çok güzel bir fotoğraf çekebilirsiniz.
Gelelim San Francisco’daki ikinci durağıma.
Chinatown (Çin Mahallesi)
Burası ABD’deki en büyük ve en eski Çin Mahallesi’ymiş. Ben bu kadar büyük ve dokusunu korumuş bir mahalle beklemiyordum açıkçası. Mahalleden çok etkilenince biraz araştırma yaptım ve buranın Asya kıtası dışındaki en büyük Çin Mahallesi olduğunu öğrendim.
Amerika’yı bugünkü Amerika yapan halklar arasında olan ama asla adları anılmayan Çinliler bu ülkeye 1848-1855 yıllarına denk gelen Gold Rush döneminde göç etmişler yoğunlukla. Sonrasında da Çin’den ülkeye göç devam etmiş. San Francisco’ya gelen Çin halkı da kendi mahalellerini kurarak kültürlerini de muhafaza etmişler. Burası da aslında her Çin Mahallesi gibi en iyi Çin yemeğinin yendiği, renkli ve çince tabelaların sokakları süslediği ve oldukça kalabalık bir yer. Burada Yeşil kiremitli ve ejderha heykelli Chinatown kapısından geçin ve Grant Avenue isimli caddede takılın. Tam yemek saatinde gidin ki, mideniz şenlensin. Yemeğe oturmadan önce Good Mong Kok Bakery’de hemen “Dan Tat” yedim. Sonrasında, daha önceden rezervasyon yaptırdığım Chong Qing Xiao Mian’da şahane bir öğle yemeği yedim. Bu mahallede nereye gidecekseniz kesinlikle önden rezervasyon yaptırmalısınız çünkü yer bulunmuyor. Hem kalabalık hem de oldukça turistik.
San Francisco gezimi be diğer görülecek yerleri size bir sonraki yazımda anlatmaya devam edeceğim.
Takipte kalın!
Anıl Uzun