Gezginler Göçü…
Yepyeni bir sezona start verme!
Bir süredir bunu düşünüyorum. Aklımdan gezme fikrini çıkaramıyorum, sürekli bakınıyorum. Koronavirüs bitince nereye gideyim, ne yapayım?
Sanırım, COVID sürecini en iyi yöneten ülkelerden birine gideceğim. Bu konuyu etraflıca düşündüm, krizi kontrol altına alıp halkın panik seviyesini düşük tutan ülkelerin hastalık sonrasında çok daha hızlı şekilde normalleşeceğini düşünüyorum. Bunlar arasında da iki tercihim olacak, Danimarka ve Almanya. COVID19 sırasında güvenle gidilecek ülkeler gibi görünüyor.
Kadın liderlerin yönettiği ülkelerin pandemiyi çok daha başarılı yönetmesinin bir tesadüf olmadığı ile ilgili bir yazı okudum. Kadınlar sorunlara daha bütüncül bakabildiği için pandemiyi de her yönüyle değerlendirdikten sonra adım attıklarını söylüyor yazıda. Erkeklerinse olaylara sonuç odaklı baktıkları için sadece hastalığı bitirmeye yönelik adımlar atarak ikincil etmenleri göz ardı etiklerini, bu sebeple pandemi sürecinde kısmen başarılı olabildiklerini açıklıyor.
Konuyla ilgili kısa anektodumu da geçtikten sonra Almanya-Danimarka gezi planı fikirlerime döneyim. Geçen kış önce Berlin’e oradan da Kopenhag’a geçtim. İkisi de dolu dolu şehirler olduğu için oldukça yoğun bir gezi planım vardı, planımdaki bütün adımları gerçekleştirebildim yaklaşık iki haftalık bir süreç içinde.
Geçen yıl şubat ayında Berlin ve Kopenhag çok soğuktu, bu sebeple pandemi bitiminde, yani 2021 ilkbahar gibi biteceğini tahmin ediyorum ben bu arada bütün sürecin, ilkbaharda mis gibi bir hava ile kuzey Avrupa’da güller açtırmayı planlıyoruz bütün seyahatçiler olarak. Sanırım sınırlar açıldığı anda bir güruh olarak ilerleyeceğiz ülkeden ülkeye. Gezginler Göçü…
Bu arada hastalığı da kapar, hasarsız atlatırsam çoğu arkadaşım gibi, semptomsuz, evimde, 14 günde, benden iyisi olmaz. Antikor geliştirir, daha da dayanıklı hale gelirim bu sürece.
Geçen yılki Berlin gezimi size yazmıştım, o yazıda detaylıca aktaramadığım Kreuzberg hakkında bir şeyler karalamak istiyorum size. O yazımda gerçekten Kreuzberg’in güzelliğini yeterince övemedim size. Anlatmakla bitiremeyeceğim kadar güzel günler geçirdim Kreuzberg’de. Bir hipster Türk’ün hayallerinin gerçek olduğu bir yer Kreuzberg.
Bir kere Türk mahallesinde, her yer buram buram memleket kokuyor. Yemekler müthiş, gentrifikasyon sebebiyle bir de hispterlık gelmiş mahalleye ki, yani her istediğini bul, her türlü yemeği ye, her türlü kahveyi iç. Közde Türk kahvesi de var, üçüncü nesil özel kahveler de, soslu soğanlı dürüm de var, vegan döner de. Türk bakalı da var, organik pazar da, ne ararsan var yani..
Biz zaten Kreuzberg’de Airbnb yapmıştık. Evimizden çıkıp köşeyi dönünce Kreuzberg Zentrum yazısını görebiliyordum, oralarda takıldım birkaç gün. Kanal boyu yürüdüm, barlar, kafeler, restoranlar var yol boyu, hepsi birbirinden güzel.
Orada sabah kahvaltısı ve öğle yemeğimi hallederek müzeler kısmına geçtim öğleden sonraları. Güzelce kahvemi içtim, müze ve galeri gezerken güzel biralar içtim, akşamları da yine Kreuzberg’in meydanına yakın ve hınca hınç dolu olan barlarda takıldım.
Hınca hınç dolu diyince bir nefesiniz kesiliyor değil mi, sosyal mesafenin olmadığı günler ne kadar uzak anılara dönüştü hepimizde, çok üzücü. Neyse moralleri bozmalayım, kışı da atlattık mı kurtuluyoruz bu illetten.
Bu kışı bitki çayları, sağlıklı yemekler, evcil hayvanlarımız, çocuklarımızla evlerimizde geçireceğiz. Bence bu da çok güzel gelecek hepimize, biraz kendimize dönelim, sevdiklerimize zaman ayıralım bu kış da.
Kreuzberg’e dönecek olursam, Mitte de neymiş diyorum ben, müzesiydi, sanat galerisiydi derken Kreuzberg gerçekten beni çok tatmin etti. Mitte de neymiş derken biraz iddialı konuştum, tamam o kadar değil ama modern sanatla alakanız varsa Kreuzberg’de Berlinische Galerie’ye mutlaka gidin. Bir de Martin-Gropius-Bau, buralarda modern sanata doyacaksınız. Ilginiz varsa Yahudi Müzesi’ne de gidin orası da değişik ve güzeldi. Almanlar Yahudiler konusunda günah çıkarmak adına her alanda ellerinden geleni yapıyor, bu bakımdan müzelere de özellikle özen göstermişler.
Aklıma gelen Kreuzberg gezi önerileri şimdilik bu kadar, notlarıma bakarak güncelleyebilirim bu yazıları, aklınıza düştükçe girin bakın, sürpriz yeni önerlier bulabilirsiniz!
Bir sonraki yazımda size Kopenhag gezim ve tesadüfen tanıştığımız Türk bakkaldan bahsedeceğim, yazımı beğenmeyi unutmayın!